Dün bir gurup Erzurumspor taraftarı Yakutiye Medresesi önünde, takımın Rizespor ile yaptığı ve hakkının bariz olarak yenildiği maçın hakemini ve futbol federasyonunu protesto etti.
Mutlaka yapılması gereken bir tepkiydi ve haklı bir protestoydu bu…
Ancak bu topluluktan ayrılan ve sonradan eklenenlerle birlikte elli kişiye yakın bir kalabalık, Büyükşehir Belediyesi önüne gelerek; “Sekmen istifa” diye bağırıp tepki gösterdi.
İşte burada olayın şirazeden çıktığını, siyasi bir provokeye dönüştüğünü görüyoruz…
Zira hafızalarımızı birazcık yoklayacak olursak; 1998 yılında Erzurumspor’un süper lige çıkmasından daha büyük bir başarıya imza atmış isim, şüphesiz, Mehmet Sekmen olmuştur.
2001 yılında, (Mahmut Uykusuz Belediye Başkanı idi) Erzurumspor süper ligden düştükten sonra, öylesine bir düşüş yaşadı ki, mahalle takımlarının yer aldığı bal liginde top koşturmak zorunda kaldı.
Bu durum, o zamanlar için tam bir utanç kaynağıydı hepimize…
Aradan geçen 15 yıl boyunca Erzurumspor’un yerlerde sürünüşünü, maalesef, hepimiz sadece seyrettik…
2001 – 2015 arasında geçen yıllarda Erzurumspor için, ne dönemin belediye başkanları (Mahmut Uykusuz ve Ahmet Küçükler) ve ne de siyasetçilerimiz (en ağır isim olarak Recep Akdağ’ı diyebiliriz) kıllarını kıpırdatmadılar yada daha iyimser ifadeyle, yeterince ilgilenmediler, Erzurumspor ile…
Mehmet Sekmen bu şehre Reis olduktan itibaren üç yıl da, üst üste üç lig atlatıp Erzurumspor’u Süperlig’e çıkardı.
Bununla da kalmayıp, Erzurumspor’un son yirmi yılda birikmiş bütün borçlarını ödedi ve yüz kişiden fazla yöneticiyi, kapısına dayanmış hacizlerden kurtardı…
Bütün bunlardan sonra: haksız bir yenilgiyi bahane ederek Erzurumspor’un kahraman kurtarıcısı olarak anılacak birisine, Mehmet Sekmen’e, Erzurumspor üzerinden yüklenmek, tek kelimeyle aptallık, haksızlık ve vefasızlıktır…
Eleştirilebilecek bir çok konu varken, böylesi bir bahaneye sığınarak, Sekmen Reis’e saldırtmak ise (ki öyle görünüyor) sadece ve sadece ahmaklıktır…
Başka kelime koymayayım yine de, ahmaklık yerine…