Kim ne derse desin Türk toplumun ezici bir çoğunluğu IŞİD’e sempatiyle bakıyor.
Herkesin kendine göre sebepleri var…
Çevremizdekilerden biliyoruz, önemli bir kesim sırf PKK’nın dersini verecek güç olarak gördükleri için böyle bakıyorlar.
Yöntemlerini canice bulduklarını söyleseler de, ardından da, “bu da bir mücadele tarzı. Cengiz Han’ın savaş yöntemi de buydu. Öyle olmasa her gittiği yerde nizami savaşla vakit geçirip o başarıları elde edebilir miydi?”
İlginç değil mi?
Bir hemşerimiz şöyle söyledi, “öyle bir algı taaruzuna tabi tutulduk ki, sanki kıçı kırık Barzani bile Türkiye’yi işgal edebilir gibi bir düşünceye sahip olduk. Taaki, IŞİD’lilerin önünden çil yavrusu gibi kaçıp, ABD’ye yalvar yakar olduklarını görünceye kadar.”
Benzer daha onlanca yaklaşım var.
Ve bunlar IŞİD’e sempati alanı açıyor.
Biz ne düşünüyoruz…
“Hangi yana baksan Allah’ın veçhini görürsün” mübarek uyarısıyla bakıyoruz…
Zulüm kimi abad etmiş ki…
Yöntemleri ne insani ne İslami…
Ancak öğrettikleri var…
En net ve hakikisi ise, bir terör örgütünü yok etmenin yolunun bir başka terör örgütünün ona musallat olması…
Legal güçlerle mücadele zor.
Hele bundan sonra çok çok zor!
Bakın, 2000’li yılların başında bölücü örgüt bitme noktasına gelmişti.
Dışarıdan görünen sanki devletin mücadelesiyle böyle olmuş gibiydi.
Oysa ilgisi olmadığını IŞİD olayından sonra anladık.
Hizbullah yapılanması bu işi halletmiş meğer…
Ve şimdilerde kahraman diye gösterilen, Tantan, Bahçeli, Yılmaz, Ecevit efendiler sayesinde bu mücadelenin çanına ot tıkandı.
Hatırlayın o abartılı resimleri…
Domuz bağı görüntüleriyle milletin zihnini nasıl da çelmişlerdi.
Ve o yıllarda ne deniyordu, AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer…
Geldiğimiz nokta bunların eseridir.
Kimse başka yöne bakmasın.
Özetlersek, milletin önemli bir kesimi IŞİD’e sempatiyle bakıyor.
Kendi kendimizi kandırmanın bir alemi yok…
Haa, bu arada esaslı bir not daha düşelim ki, IŞİD’e muhabbet besleyenlerin büyük bir bölümü Kürt orijinli Türk vatandaşlarıdır.
Yani, IŞİD’in Kürt düşmanlığı yok!
Olaya herkes bir de bu açıdan baksın!