Erzurum, tek başına bir kelime olarak bie ele alacak olunsa, ağır ve mühim anlamlar saklamaktadır içerisinde...
Erzurum, sadece bulunduğu bölge içerisinde değil, bütün bir Anadolu coğrafyası için önemli olmuş,
"Anadolunun kalesi" payesini, bin yıl süresince, şehadeti şerbet misali içerek almış bir şehir.
Kısacası, Erzurum hep vatanından alacaklı olmuş bir şehir.
Bugün bile, "mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır" diyebilen bir şehirdir Erzurum...
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bu şehir, maalesef ve mateessüf, son yarım yüzyıldan bu yana irtifa kaybetmektedir.
Her açıdan hem de...
Nüfus bir milyon dan 750 bin lere gerilemiş.
Göç eden nüfusun neredeyse tamamına yakını vasıflı üstelik.
"Doğunun Parisi" ünvanını, doğunun ticaret merkezi olma özelliğini kaybettiğinde kaybetti, çeyrek asır önce.
Ne adamakıllı hayvancılık merkezi olabildi, ne sağlık merkezi ve ne de eğitim merkezi.
Kış turizmi merkezi hüviyetimizi bile kaybetmemiz an meselesidir, eğer tedbirler alınıp, 2026 kış
olimpiyatları alınamaz ise...
Seksen ihtilalinin peşine Anadolu şehirleri, Antep,Kayseri, Konya, Malatya, Maraş ve hatta Diyarbakır,
Elazığ, Urfa atak yaptılar, hem nüfuslarını hem zenginliklerini artırdılar.
Van bile nüfusu bir milyonu geçen şehirler kervanına katıldı.
Ve fakat bu şehr-i mübarek, kilid-i mülk-i islam, mehter adımıyla bile ilerleme gösteremedi.
Yerinde saymasını bile beceremedi.
Her geçen yıl eridi, Palandökende eriyen kar misali...
Geçenlerde Büyükşehir Belediye Reisi Mehmet Sekmen Bey cemiyete nezaket ziyaretinde bulundu.
İki saate yakın sohbet ettik.
Cazeteci ile Başkan bir araya gelince, doğal olarak, sohbetin konusu da Erzurum oluyor.
Sekmen Reisin Erzurumu yeni baştan dizayn edip, Erzurumun yeniden silkelenip o eski itibarlı ve ağırlığı olan şehir konumuna getirebilme ihtimali, sadece beni değil, herkes açısından heyecen uyandırıcı bir fikir...
Erzurumu yeniden dizayn etmek...
Öncelikle bu şehrin dibe vurmuş moralini yükseltmek için, şehrin görsel olarak üst yapısını düzeltiyoruz dedi Sekmen Reis.
Evvela moralimiz düzelecek, sonrası kolay. Hep beraber yeniden dizayn edeceğiz şehri ve bütün ili diyerek devam etti sohbete...
Erzurumun yeniden bir dizayna, her alanda, şiddetle ihtiyacı var.
Bunu Büyükşehir Belediye Başkanının, bir proje olarak görmesi ise hem heyecan verici ve hem de önemli.
Zira bu doku ancak büyükşehir önderliğinde, bütün sivil toplum örgütleri ile yeniden dizayn edilebilir.
Yeniden Büyük Erzurumu inşa etmek için herkes üzerine düşeni yapmalı diye düşünüyorum.
Bu dizayn etmede Büyükşehirden sonra en büyük katkı Ticaret ve Sanayi Odasının ve doğal olarak
Başkan Lütfü Yüceliğin olacaktır şüphesiz.
Lütfü Yüceiiği burada anlatmama gerek yok.
Onu bu şehrin tamamı tanır ve tamamına yakını da sever, biz dahil.
Lütfü abinin Erçimsan da ki başarı öyküsü, belgesel yapılacak niteliktedir.
Sekmen ve Yücelik birlikte bu dizaynı gerçekleştirebilir rahatlıkla...
Bizde bu yazıyla başlamış olalım bu dizayna katkı ya...
Bu anlamda, Sekmen Reisin ve Lütfü Başkanın sonuna kadar arkasındayız...
FAKAT BU ŞEKLİ HALLİ KABUL ETMEDİ ERZURUMLU.
ERZURUM'UN KIŞI ZORLUDUR BALAM,
BUZ TUTAR YİĞİTLERİN BIYIĞI.
ERZURUM'DA KASKATI, DİMDİK ÖLÜR ADAM,
KABULLENMEZ YILGINLIĞI...
Büyük Şair Nazım'ın dediği yerdeyiz, tam da.
Burada durabilir ve yılgınlığı kabullenmez isek, niye olmasın...