Kurban Bayramını geride bıraktık.

Önümüzde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı var.

Türküde ifadesini bulduğu gibi...

Bayram Gelmiş Neyime,

Kan Damlar Yüreğime...

Evet,

Hepimizin yüreğine kan damlıyor.

Hergün, biteviye damlayıp duruyor.

Bayramlar artık bizim için beklenesi değil.

Gelmeyesi olsun diye geçiriyoruz içimizden.

Her gün şehit kanlarının yüreğimizi yakarak dağladığı bir hengamenin içerisinde, hangi bayram bize sevinç getirebilir ?

Hangi bayram, uzanıp yatan tertemiz şehitlerimizin acılarını dindirebilir ?.. 

Rahmetli Gazi Paşamızın gençliğe hitabesinde ifade ettiği gibi;

“... her türlü ahval ve şerait içerisinde dahi, muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur...”

Her gün damlayan şehitlerimizin kanları ile dağlanan yüreğimiz, ancak ve ancak, Anadolu'da bir tek terörist kalmadığında huzur bulacaktır.

Ancak, bizim yüreğimize kan damlatanlar, kendi kanlarında boğulduklarında soğur, dağlanmış yüreklerimiz...

İçişleri Bakanı hemşehrimiz Selami Altunok'un söylediği "son terörist yok edilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz..." ifadesi, bir derece su serpmiştir Anadolu'nun yüreğine.

İnşaallah !, inşaallah !, inşaallah !.. diyoruz hep beraber.

Şüphesiz bu ülkede yaşayan her kes, her kesim kardeştir.

Bin yıldan bu yana aynı coğrafyada başka nasıl yaşayabilirsiniz zaten.

Avami tabirle "etle tırnak olmuş" bu bir dinin, bir kültürün, bir milletin insanlarını nasıl ayırabilirsiniz.

Pratiği olmayan, olamayacak bir durum...

Bazılarımızın aklına 1915 Ermeni tehcirini hazırlayan şartların bir benzerini yaşadığımız gelebilir.

O günlerde de ermeni çetecileri (bu günün PKK'lıları yani) ülkenin içerisinde bulunduğu şartları fırsat bilip, ve dahi dış destek alıp, bu millete etmedik zulüm, işkence bırakmıyorlardı.

Devlet baktı'ki olacağı yok.

Bunların ıslah olacağı da yok.

Çareyi, masum Ermeni halkını sınırların dışına çıkararak, iç savaş ile olası bir katliamın önüne geçmeyi amaçlamıştır.

Büyük bir ölçüde de başarabilmiştir, o günün şartlarında...

Bu gün devlet kararlılıkla bu terör belasından kurtarmalıdır bu milleti...

Daha özelde ise, kendisini "kürdüm" diye tarif eden bu milletin evlatlarını...

Zira bu PKK hainleri en büyük kötülüğü, "kürt haklarını savunuyorum" bahanesi ile kürtlere yapıyor.

Türkçe bir kelime bie bilmeyen bir anneden ve bir babadan doğmuş bir çocuğun, on yılı aşkın süreden bu yana, bu ülkenin maliye bakanlığını yürütüyor olmasını nasıl izah edebilirsiniz ?

Buna benzer onbinlerce örnek var...

Devletin bu kararlı tutumu sonuna kadar devam etmeli ve kürtlerde buna destek vermeli.

Çünkü bu sorunu ancak kürtler çözer.

Türkler zaten çözülecek bir sorun görmemekte orta yerde...

Sorun, hainleri ortadan kaldırma sorunudur.

Hainler ortadan kalkınca bütün sorunlarımız da bütün sorunlarımız da ortadan kalkmış olur...

İşsizlik, aşsızlık, yolsuzluk, susuzluk velhasıl topyekün geri kalmışlık...Bunlar bütün milletin sorunu.

Hatta bütün Dünyanın sorunu...

Mutlu ve huzurlu günlere ulaşmak umuduyla...