Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
Türk Jandarma Teşkilatı 186’ıncı gurur yılında
Türk Jandarma Teşkilatı 186’ıncı gurur yılında
Erzurum’da konut satışları düşüşte
Erzurum’da konut satışları düşüşte
Okullarda son ders zili
Okullarda son ders zili
Şimşek TCMB rezervlerini paylaştı
Şimşek TCMB rezervlerini paylaştı
Erdoğan: ‘Kabullenmek mümkün değil’
Erdoğan: ‘Kabullenmek mümkün değil’
HABERLER>GÜNDEM
17 Ekim 2011 Pazartesi - 02:50

Fransa adalet peşinde değil

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Fransa'nın tarih boyunca Ermenileri kendi politikaları doğrultusunda kullandığını ileri sürerek,"Fransa'nın tarihine baktığımız zaman, öyle adaletli ve merhametli bir devlet anlayışının bulunmadığını, aksine olabildiğine zalim olduğunu görmekteyiz" dedi.

Fransa adalet peşinde değil

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Fransa'nın tarih boyunca Ermenileri kendi politikaları doğrultusunda kullandığını ileri sürerek,"Fransa'nın tarihine baktığımız zaman, öyle adaletli ve merhametli bir devlet anlayışının bulunmadığını, aksine olabildiğine zalim olduğunu görmekteyiz" dedi.
 EĞİLMEZ’İN AÇIKLAMASI
Eğilmez, yaptığı açıklamada, Fransa'nın her fırsatta Türkiye karşıtı politikalar üretmeye çalışıp özellikle Ermenilerin hamiliği rolüne ısrarla sarılmasının bir türlü anlaşılamadığını belirterek, şunları kaydetti:"Akla gelen cevaplardan birisi acaba Ermeniler haklı da Fransa da çok adil, çok merhametli bir devlet de bu nedenle mi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üzerine bu kadar çok geliyor. Düşünüyorsunuz, Ermeniler haklı olsa neden sadece Fransa kendini bu kadar parçalıyor? Fransa'nın tarihine baktığımız zaman, öyle adaletli ve merhametli bir devlet anlayışının bulunmadığını aksine olabildiğine zalim olduğu görmekteyiz."
 FRANSA'NIN ERMENİSTAN HAMİLİĞİNİN NEDENLERİ
Eğilmez, Fransa'nın Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Ermenilerin hamiliğini üstlendiğine dikkat çekerek, "Özellikle bugünkü Güneydoğu Anadolu illeri ve Çukurova bölgesindeki Ermeniler ile yakın temas içinde olmuştur. Fransa'nın 1. Dünya Savaşı'ndaki Anadolu operasyonlarında Ermeniler özel bir görev üstlenmiştir" dedi.
 "1916 yılında Fransa Başbakanı 'Ermenilerin mutlaka özgürleştireceğini' söylerken, aynı yıl Ermenilerden müteşekkil bir Ermeni lejyonu oluşturulmuştur" diyen Eğilmez, şöyle devam etti:
 "Bölge Ermenileri işgalci Fransa ile yakın mesai içerisinde olmuştur. Bu dönemde Fransa, Ermenilere birçok vaatte bulunmuş ancak bunlar yerine getirilmemiş, Anadolu'da tutunamayacağını anlayan Fransız güçleri işgalci ülkeler içinde Ankara ile en hızlı anlaşanların başını çekmiştir. Fransa 1915'ten sonra Rusya ve ABD ile birlikte Ermeni diasporasının en güçlü olduğu üç ülkeden biri olmuştur. 1914 öncesinde ülkedeki Ermeni sayısı 4 bin civarındaydı. Ancak bunlar etkili ve organize bir kitleydi. Ayrıca Fransa ile ticaret yapan Ermeni tüccarları ve Fransa bağlantılı Ermeni aydınları Fransız yöneticileri, Osmanlı'daki gelişmeler konusunda etkileyebiliyorlardı. Zaman içinde Fransa'da güçlü bir Ermeni diasporası oluşmuştur ve bunların sayısı günümüzde 400 bin rakamını aşmıştır. Fransız siyasetçiler de her seçim öncesi bu oyları alabilmek için Ermenilerin masalcı duygularını okşamayı ihmal etmezler."
 FRANSA’NIN KIBRIS YAKLAŞIMI
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, Fransa ile ilişkileri etkileyen üçüncü temel etkenin ise şaşırtıcı bir şekilde Kıbrıs sorunu olduğunu ifade ederek, "Kıbrıs konusunda Fransa, Yunanistan'a tam destek vermiştir. Hatta 1974 harekatından kısa bir süre sonra Yunanistan'ın Selanik şehrinde halka hitap eden Fransa Cumhurbaşkanı, gerektiğinde Fransa'nın Yunanistan'ı Türkiye'ye karşı koruyacağını dahi söyleyebilmiştir" diye konuştu.
FRANSA’NIN TEPKİ TOPLAYAN YAKLAŞIMI
Kıbrıs harekatının sadece Fransa'nın değil tüm Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin de sert tepkisini çektiğini ileri süren Eğilmez, şunları konuştu:"Ancak Fransa'nın tepkisi çok daha serttir ve alışılmışın dışındadır. Fransa'nın en büyük rahatsızlığının Türkiye'nin Fransa ekseninden hızla ayrılması olduğunu aşikardır. Fransa imparatorluk mirasının da etkisiyle Türkiye'nin kendisine daha fazla yakın durmasını arzu etmektedir. Beklentisi gerçekleşmeyince de Türkiye'yi adeta cezalandırmaya çalışmaktadır. 1970'lerden sonra Ermeni terörü ortaya çıkmış ve Fransa gelişen üzücü olaylar karşısında gereken tepkiyi göstermemiştir. Terör döneminde Türkiye temsilcileri en çok saldırıya Fransa'da uğramış, en kanlı ve can kaybı yüksek saldırılar bu ülkede meydana gelmesine rağmen Ermeni teröristler en çok hoşgörüyü ve desteği de yine bu ülkede bulmuşlardır."
 FRANSA ADALET PEŞİNDE DEĞİL
Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, ilişkilerin önemli bir boyutunun ise ekonomik yön olduğuna değinerek, "Fransa, Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak, bazı ihalelerden nemalanmak istiyor. Örneğin Avrupa Birliği yolundaki Türkiye'nin 2014 yılına kadar 50 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırımlardan da aslan payını Fransa kapmak istiyor" diye konuştu.
 Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştireceği helikopter ihalesinin en büyük taliplilerinden birisinin bir Fransız şirketi olan Eurocopter olduğuna dikkati çeken Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
 "Uzay sanayi yatırımlarımızı dikkatle izleyen ve ihaleleri kovalayan en hevesli şirket yine bir Fransız şirketi olan Arianespace'tir. Yani ne Ermeniler haklıdır, ne de Fransa adalet peşindedir. Fransa her zaman olduğu gibi ekonomik ve siyasi menfaatleri peşinde koşuyor. Ermenileri de maşa olarak kullanıyor. Önemli olan bu durum karşısında bizim ne yaptığımız ve ne yapmamız gerektiğidir. Fransa Cumhurbaşkanı Türkleri tarihiyle yüzleşmeye davet ediyor. Acaba Fransa tarihiyle yüzleşince ne görüyor."
 FRANSA’NIN CEZAYİR’DE YAPTIKLARI
Eğilmez, hem Türk hem de Fransız hakimiyeti yaşamış olan Cezayir'i incelediklerini belirterek, "Bu ülkeye Fransa açısından bakıldığında geride 1 milyon 500 bin insanın cesedinin kaldığını görüyoruz. Fransa, 1945 yılında 1, 5 milyona yakın Cezayirli'yi katletmiştir. Üstelik bu bir iddia değil belgelerle fotoğraflarla, filmlerle apaçık ortada olan büyük bir gerçektir" dedi.
 HÜZÜN, KAN VE İŞKENCE
"Bir Cezayirliye Fransa hakkında düşündüklerini sorduğunuzda aldığınız cevabın içerisinde mutlaka hüzün, kan ya da işkence vardır" diyen Eğilmez, şöyle devam etti:
"Ama aynı soruyu Türkiye için yönelttiğiniz de içerisinde çok güzel hatırların bulunduğu cümleler duyarsınız. Halen Arapça'yla birlikte Fransızca'nın konuşulduğu Cezayir'de, Osmanlı'ya karşı geçmişten gelen bir minnet ve sevgi duyuluyor. Türklere karşı hissettikleri iyi niyet duygularının her fırsatta dile getirilir. Başkent Cezayir'in üç büyük hastanesinin adının İstanbullu, İzmirli ve Mustafa Paşa olması, Osmanlı ve Barbaros Hayreddin Paşa'ya olan sevginin göstergesi olarak Barbaros, Hayreddin, Uluçali ve Osmani gibi soyadlarının kullanımının yanı sıra Hazneci, Demirci, Başterzi, Barutçu, Sabuncu, Silahtar gibi Osmanlı'dan kalma meslek adları da Cezayir'de aile isimleri olarak taşınıyor. Cezayir'de Türk asıllı olmak önemli bir asalet göstergesidir. İki ülkenin tarihinden iki kesit incelendiğinde, kim soykırımcı, kim adil, kim katil çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Kısacası kimin ne olduğunu görmek için, Sarkozy'nin dediği gibi tarihle yüzleşmek yeterli olacaktır." MUHARREM AKSAKALLI/AA
 

 
İşleri, güçleri dalavere..
 
Sarkozy yine sarhoş muydu?
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
ASA Erzurum ekibi Barcelona yolunda
Anadolu Spor Akademisi Erzurum futbol takımı Barcelona’da oynayacağı turnuvanın ...
Aziziye'ye estetik vizyon
Aziziye Belediyesi’nin yaptığı başarılı çalışmalara ilçe sakinlerinden ...
Ambulans helikpoter 679 kez uçtu
Erzurum'da ambulans helikopter 3 yılda 679 vakayı hastanelere yetiştirmek için havalandı.
 
Ülkü Ocaklarında Kırmacı dönemi
Erzurum Ülkü Ocakları Başkanlığını yürüten Barış Atilla koltuğunu Abdullah Kırmacıya teslim etti.
Bağbaşı'nı satılığa çıkardılar
Tortum'un Bağbaşı Beldesindeki vatandaşlar, HES yüzünden beldeyi satılığa ...
Danıştay'a gidecekler..
Tortum ilçesi'ne bağlı Bağbaşı, Serdarlı ve Pehlivanlı beldelerini kapsayan ...
 
TDP kadınları bilgilendirdi
Erzurum’da “Göğüs kanseri” haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ...
Barcelona’da final hedefliyorlar
Anadolu Spor Akademisi (ASA) Hakkari, Ağrı ve Muş’tan sonra şimdide Erzurum ...
Beleş oturmak yok..
Doğu Anadolu'daki kültür varlıklarını incelemek üzere Erzurum'a gelen ...
 
YAZARLAR
Orhan Kemal Karasu
Orhan Kemal Karasu
Ak Parti için artık tehlike canları ciddi ciddi çalıyor.
Selahattin Şener
Selahattin Şener
Haydi Erzurum (Bari) Güneşine Sahip Çık !..
Hayrullah Palanoğlu
Hayrullah Palanoğlu
HOBİ BAHÇELERİ TAM GAZDEVAM EDİYOR...
Cahit Okçu
Cahit Okçu
Her Neyse…
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva