Erzurum neyi bekliyor?

ERZURUM GÜNLERİ ÖNERİSİ

Ankara’da bulunan, Erzurum'un ilk düşünce kuruluşu Encümeni Erzurum Düşünce Üretim Merkezi (ENER) Başkanı Vahdet Nafiz Aksu, Ankara ve İstanbul’da Erzurum günleri organize edilmesini önerdi.

ERZURUM NEREDE?

ENER Başkanı Aksu, “Ankara'nın bilbordlarında, ana yolların üst geçitlerinde muhtelif illerin Ankara Günleri afişlerini gördükçe aklıma hep "Neden biz böyle etkinlikler yapmıyoruz" sorusu geliyor. Geçen sene yapılan Trabzon günlerine 300 binin üzerinde ziyaretçi katılmıştı. Ankaralılar, dört gözle Malatya,Trabzon, Rize , Çorum günleri gelse de gidip oranın yöresel lezzetlerini tatsak diye bekliyorlar. Bu etkinliklere Başta Başbakan olmak üzere hükümet erkanı tam kadro katılıyor, şehirlerin tanıtımı etkili bir biçimde yapılıyor. Tarihi, kültürü, mutfağı ile yüzük kaşı gibi parlayan Erzurum'un sesi neden buralarda cılız mı cılız çıkıyor, bu tür etkinlikler neden yapılmıyor, neden ortalık davul zurna sesiyle ayağa kaldırılmıyor? İhtiyaç mı yok, kimsenin umurunda mı değil? işte bu düşüncelerle ENER, bu konuda bir öneri paketi hazırlayarak kamuoyuna açıklıyoruz” dedi.

TANITIM EKSİKLİĞİMİZİ SORGULAMALIYIZ

Ener Strateji Merkezi Başkanı Aksu, Erzurum’un, ekonomisinden kültürüne, turizminden mutfağına kadar her yönüyle Türkiye çapında daha iyi tanıtılması için büyük çapta etkinliklerin düzenlenmesine ihtiyaç olduğu değerlendirildiğini belirterek, “Birçok ilin yıllardan beri başarıyla uyguladığı bu tür etkinlikler konusunda Erzurum’un neden hevessiz davrandığı sorgulanmalıdır. Şehrin tanıtım, dayanışma ve yardımlaşma bakımından bu tür çabalara ihtiyacı mı yoktur, yoksa sivil ve bürokratik önderler bu gibi işlerle meşguliyeti gereksiz mi görmektedirler? Hemen hemen tüm büyük illerimizde faaliyet gösteren Erzurum dernek ve vakıflarının kendi çaplarında yapmaya çalıştıkları hizmetler takdire şayandır. Ancak bu tür kısmi ve içe dönük yerel çabalar, büyük bir kentin tanıtım atağını omuzlayacak kapsam ve kudrette değildir. Bu alanda istenen sonuçların alınabilmesi, öncelikle bu teşkilatları da içine alacak büyük çaplı organizasyonları gerekli kılmaktadır” diye konuştu.

ARTIK GEÇ KALMAMALIYIZ

Aksu;  “ENER olarak bu konuda önerimiz şudur; Diğer illerin başarıyla uyguladıkları “Şehir Dışında Şehir Günleri” organizasyonları, Erzurum için de örnek teşkil edebilecek başarılı organizasyonlardır. “Erzurum Günleri” adı verilmesini önerdiğimiz bu tür etkinlikler önümüzdeki yıl itibarıyla başlatılmalıdır. Öncelikle Ankara ve İstanbul’da düzenlenmesini önerdiğimiz etkinliklerin şehrin kurtuluş yıldönümü olan 12 Mart kurtuluş haftasında icrası uygun olacaktır. Böylece, her yıl alışılagelmiş rutin bürokratik ağırlıklı kutlamaların yerini büyük tanıtım organizasyonları ve şenlikler alacak, bu sayede Türkiye, aynı zamanda kendi bozulmamış öz tarihi ve kültürü demek olan Erzurum’un köklü tarihi ve zengin kültürünü daha yakından inceleme imkânını bulacaktır.” vurgusunu yaptı.

12 MART’TA MAZİYLE BUGÜNÜ BULUŞTURMALIYIZ

Erzurum Günleri Tanıtım etkinliklerinin 12 Martlarda başlatılması gerektiğini kaydeden Aksu, tanıtım etkinlmiği tarihlendirilmesinde 12 Mart seçiminin nedenini şöyle açıkladı: “

Kurtuluş yıldönümlerinde, şanlı zaferlerimizin mimarı sembol şahsiyetlerimizi genç nesillere anlatıp tanıtmak ebeveynlerin ve idari kadroların birinci görevi olmalıdır. Milli değerlerimizi genç nesillere kalkan yapabilirsek, popüler kültür virüsünün ağır tahribatına maruz bırakılan körpe beyinlerinin felç olmasını önleyebiliriz.Bunun için Kurtuluş bayramları mükemmel bir fırsat olarak değerlendirilmeli, bu günlere yönelik kutlamalarda üç ana hedef gözetilmelidir:

Halkın kurtuluş coşkusunu doya doya yaşayacağı ortamı hazırlamak, kurtuluşu zorunlu kılan tarihi süreci yazılı ve görsel iletişim, bilişim imkânlarını kullanarak anlatmak,

Kutlama haftasını vesile ederek şehrin geleceğine ilişkin yoğun beyin fırtınası estirmek, şehrin maddi manevi kalkınma vizyonunu yeni şartlara uygun olarak tespit ve tayin etmek, uygulama iradesini takip etmek,Şehrin ulusal ve uluslararası tanıtım politikalarını tespit, takip ve revize etmek; ticari potansiyelini geliştirici adımlar atmak.”

12 MART VE ULUSAL ÖNEMİ

12 Mart 1918’in Türkiye’nin geleceği adına atılmış tarihi bir adım olduğunu, bu sebeple yerel bazda değil, ulusal ölçekte kutlanması gerektiğini belirten Aksu şunları kaydetti: “

 “Bütün şehirlerin kurtuluş günleri elbette çok önemlidir. Ancak Erzurum’un kurtarılışının bu genel önemi aşan bir yanı bulunmaktadır. Eğer Erzurum, Milli Mücadelenin başlangıcında işgal altında olsa idi, burada bir kongrenin toplanması mümkün olamayacaktı. Belki Atatürk Erzurum’da olduğu gibi kendini lider tayin edecek bir organizasyon imkânını bulamayacaktı. Yani seçimle geldiği ilk görevi deruhte imkânına kavuşamayacak, askerlik görevinden de azledildiği için orduyu ve milleti harekete geçirecek bir pozisyonu belki de yakalayamayacaktı. Doğu’da asayişi sağlayıp emniyete almadan, Anadolu’da yeni bir ordu teşekkülü mümkün olamayacaktı.Erzurum Kongresine zemin hazırlayan tarihi olay, Erzurum’un 12 Mart’ta kurtarılmış olmasıdır. Burada Kazım Karabekir Paşa’nın düzenli bir orduya komuta etmesi, Gazi’ye “Ben ve kolordum emrinizdeyiz” diyebilecek pozisyonda bulunuşu milli mücadelemizin en kritik merhalesini teşkil eder.İşte bu yönüyle 12 Mart’ın, ülkemizin topyekûn kurtuluşu ile doğrudan bir bağı vardır. Bu yönüyle Erzurum’un kurtuluşu diğer şehirlerin kurtuluşundan muhteva ve mana bakımından farklılık arz eder. Kısaca ifade edersek, “Ülkenin kurtuluşuna, TBMM’nin açılışına ve Cumhuriyetin Kuruluşuna giden yol Erzurum’dan geçmiştir.”Bu nedenle, Erzurum’un kurtuluşu sadece Erzurum’da yapılacak kifayetsiz törenlerle geçiştirilecek bir olay değildir. Bu gerekçelerin göz önüne alınarak, hem Kurtuluş Bayramımızın ve hem de Kongre yıl dönümlerimizin Türkiye çapında düzenlenecek şenliklerle kutlanması gerekmektedir. Bu görev öncelikle ilgili kurum ve kuruluşlara, sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Sonra da Türkiye’nin dört bir bucağında zor şartlarda görev yapmaya çalışan Erzurum dernek ve vakıflarının bu sürece bir şekilde dahil edilmesinin yolu bulunmalıdır.”